''hal''lerimiz
bir gök-bir ağrı-bin acı güneş
merhamet kadar/hem ‘hal-imiz eski..
uyandır karmaşalar saklı yüzümü
derin uykulardan uyandır
yılma, uyandır
güz gelmeden
kaç gün kaç gece bozar bu uykuyu
zaman ağlamak zamanı değil
dalgıç olmayan su altına girmesin
ey okyanus
hangi kayanın altında
hangi balığın düş’ü saklanıyor
kör hüküm
zaman kırmızı çamurla boyandı
gözleri şişti annemin
adaletsizliğe ağlamaktan
birkaç on yıl daha
uzuuuuuuuuuuunnnnnnnn
ağlayacak adaletsizliğine dünyanın
zaman ağlamak zamanı değil
ala tüylü güvercin titredi
geceden çıktı
saf ışıklarını gönderdi güneş
keşke silkindi
keyiflendi,/alakarga ve güvercin silkindi
hem ‘hal’ eski
hem ‘hal’den bilmez dünya
hem kin etmediler
sundurma altından
gökyüzüne ‘hal’ lerini
hem ay menzilden menzile
hal’den hal’e geçerdi…
rengin özesmi
nefes kuşu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder