13 Haziran 2014 Cuma
kendi ölümüne ağıt
o acılı yıllarda hıçkıra hıçkıra
amansız üzüntülü
ağladığın geceler boşuna
kendi sandığına yatacağın bir zaman gelecek
çatılarda gezen kedileri göremeyeceğin...
eski evler
o sert rüzgarlı köy
hiç sevmediğin kara servi ağaçları
mezarları bekleyecek
yüzünde taşıdığın bir meryem maskı
RÜYALARDA GÖRDÜĞÜN çarmıha gerilen isa
açık kalmış kapılar...
bir sabaha uyanamamak
nasıl bir şey
hiç bilmeyeceksin
kalbinde incecik görünmez
kesikler kalacak.
Rengin Özesmi
düğümsüz
RESİM :JOAN MİRO
dedi ki
işte sen ''bu''sun
''bu'' ile ilk karşılaşman
hayatının sonuna kadar taşıyacağın imge ''bu''
seni düğümlediler
orada bir düğümsün
şimdi sen sadece bir düğümsün
''bu'' düğümün senin
içine atıldığın dünyada
basit bir düğüm ve ''bu'' sensin
ses' in yok
ses anlatılamaz
ses bedenden ayrılabilir
sesin seni terk edip gidebilir
ses gösterilemez
kulağında boğuk bir gece nefesi
geride kalan boş ve yeni bir alan
boğuk bir telaş sonra suskunluk
boğuk bir tasa
içinde ne varsa sarsılıyor
bu, şimdi, burası, gece,
düğüm...
gölgesiz gülüşün kalacak
bir gülmenin gül' e benzeyişi kalacak
bir renk sesi kalacak
kırmızı sesi
içinde varlığından habersiz olduğun bir his
silinmemiş değişmemiş
duygusal bir ''hal''
kendi gerçeğinin dışında
gülünç düzensiz çekinik vuruşlar kalbinde
sosyal hayat hapishanesinde
ölüme gidişe düşünerek ara verilecek
diri kalanlar kendileri için üzülüp ağlayacak
gerçek mümkün olamayandır diyecekler...
rengin özesmi
onca insan
''sonradan sonra''
o karanlık gecede
karanlığın altında
bağırdılar
kendilerinden başka kimse yok
kendilerinden başka
bir şey olmuşlar
gazlı boşluğu yutan nefesler...
bütün renkler kömürleşmiş
onlar-yüzler...
yazılacaklar için sanki
bir iç çekişler hikayesi
tüyler ürperten hayatlar
arttıkça artıyor kömür gibi birikiyor acı
madenden önce madenden sonra diyecek
çok çocuk
kazadan önce kazadan sonra diyecekler
''devletin cüceleri''
''sonradan sonra'' diyecek
çok kadın
kalmışsa
bir kör gece kalacak
yeri değiştirilemeyecek olan...
Rengin Özesmi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)