17 Ocak 2019 Perşembe

Boşluk


başı bozulmamış bir gecenin ucunda
bir duvar ustası
üçgen taşlardan mavi gözlü
duvarlar örüyor
duvarın içinde çığlık atıyor taşlar
boşluğa bir şiir ver ve git dediler…

sessizce sonsuz bir merdivende
hayat seni bekleyemez

(soluğum zamansız yorgun
hiç üzülmemiş bir gece ahh!)

boş-luk solukların içinde
kadınların kalbine kaçan soluklar
bir gün dünyayı havaya uçuracak

boşluk senin yüzünü kullanıyor
şimdi burada hıçkırarak ağlıyor yokluk
yok-luk hep aramızdaydı
hiç dolduramayacak olduğumuz
o yok-luk
boş-luk-ta…

mezarlığa hiç gitmedim
hala gitmiyorum
kendini anlatmak isteyen bir ölü var içimde

(kendini anlatmak isteyen ölüler
 var içimde)

dinler misiniz
bilmiyorum
kopuk kopuk anlatıyor kendini
kopuk hayatlar
kopuk kopuk duygular…

şiir çinko bir tabutta yatıyor
suçlarını hafifletiyor sanki

sayılamayan bir hayata karşı
şiirin söyleyemediklerini söyle bana

hiç yalnızlığı
hiç
hiç

okuyanın zihnine bir boşluk bırak
çinko bir tabutun içine

ayağa kalkın
geçmişe gömülen düşler
o sihirli boşlukta
hissedişler…

rengin özesmi