18 Eylül 2013 Çarşamba

Boşluğa yakarış

''İn'' ''Sin'' yok,
Dündeyim
Acının soğuk cehenneminde
Seni kollarımda saklamak istedim
Çocukları seven masallar yazmak istedim
Dün' e dönüş yok
Ama dün benim içimde
Unutulan ne...
Ama güneş verdiği sözden dönmüş
Bugün yağmurlu bir sabah
Pencerelerde kırmızı perdeler
Uçsuz bucaksız öncesiz ve sonrasız
Dediler...
Hayat grinin içinde yemyeşil bir ağaç
Gelmez divana
Gökyüzü mavi sığmaz deftere
Kuşlar korosu muhakkak
Az sonra gelecek
Dediler...
Rengin Özesmi

Çocukluğum geri gel

masal gibi bir ev
yastıklar, basma perdeler
tahta kutular , bakır siniler
çocukluğum...
(ümitsiz özlem,üstüne şiddetli acı)
güzelleşiyor zaman burada
sözcükler yok
bedenler konuşuyor, deviniyor
geziniyor...
şimdi de oturup çakıl taşları üzerine
bir şiir çağırıyorduk
avuçlarımız ısınıyor yalnızlık yıkanıyordu
bembeyaz sırla kaplı bir günde
dünden habersiz bir çocuk seviniyordu
harıl harıl heyecanlı
beceriksiz hem de sakar
dilden öte bir çocuk seviniyordu...
Rengin Özesmi