23 Şubat 2014 Pazar
peşimde kalan
Melankoli gölge gibi peşimde
Kesikli ayna
Yüzümü izlemekten yoruldu
Şehrin gecesi uzun
Işıkları zamanlı
Kanatları esir
Mor salkımlı yol
Kesikli ayna
Bir de ben
Nereye gideceğimizi bilmiyoruz
Issız geceden geçerken
Yorgun düşen at,
Güvercinler
Geceyi uğurladık ve düşündük
At nereye gideceğini çok iyi biliyordu
Güvercinler de
''Ne kadar uzağa giderlerse gitsinler gene yuvalarına geri dönerler. ...''
Sadece bir kaç resim
O günden kalan…
rengin özesmi
nefes kuşu
yazmak duvarları itmek
Yazmak Duvarları İtmek
Yarın sabah kapı açılmayacak.
Yazı sessiz sedasız duvardan süzülüp gidecek.
Kalemi affet o istemeden içeride seninle kalacak.
Ümit işkili terk etmeden yaz.
Duymadığın bir sesi, tutmadığın bir eli düşün.
Her şeyi bilmezden geldiğini; korkan harflerini sustuğunu düşün.
Kanama zamanı yaz.
Eşiğinde ağır her şey.
İçerideki sessizlik, ormanın suskunluğuna,
Gecenin zehirli sessizliğine benziyor mu?
Sessizliğin sesiyle sessizliği yaz.
Kağıdı eskitmeden eskileri yaz.
İçindeki karalar odasında gölgesiz bekleyen sabahın elinden tut.
Dilindeki sitemler, yüreğindeki eziklerle geçmişten geçir sabahı.
Balıkçı kuşları, kerpiç evler,
Harran ovası, kelaynaklar, mektup, rüzgar,
Tehlikeli acıya açık oltacı çocuk bilmez.
Yarın sabah kapı açılmayacak.
Yaz tutulmuş duvar yüksek
Hasret mahpusa yasak
Kalbin esiyorsa hala çılgınsın.
Ağaçların dallarını düşün, bütün taşlarını say yeryüzünün.
Parça parça kes cümleleri, yeniden yapıştır sözcükleri.
Çek tetiğini gülüşünün patlat kahkahayı
Naftalin kokusu duyduğunda;
Seni yeniden yaratan acılarından geçir kalemi.
Kendi hapishanelerinden kaçışını yaz.
Geceye karşı zayıf olduğun saatleri, zorunluluklar hapishanesini, aile hapishanesini
(içeriden nasıl görünüyor?) yaz.
O hep aynı akşam;
O hep aynı sabah
İçinde dönüp duran işkili, putlarını, maskelerini birer birer nasıl terk ettiğini anlat.
Çerçevesizleşebildin mi?
Yine yeniden hep yanıldığını anlat.
Çocuk gövden, kadın gövden, adam gövden daha ne kadar yaralanabilir anlat.
Nakil araçlarına da işkence aletleri koysunlar söyle.
Herkesi şaşırtan; seni hiç şaşırtmayan insanları anlat.
Kendi hikayesini hiç yazamayacak olan Seniha' nın hikayesini de yaz.
(Bedenen huzursuz adamlar geceleyin buçukta gölgeleriyle beraber geldiler.
Talan etmek için kendilerini ve talan etmek için Seniha' yı
Kayıp acıyı aradılar.
Seniha' nın avazları mezarlıkta çınladı.
Ara vermeden seri süratli avazladı.)Ve seni ve beni Seniha
Kırıp dağıtan
Keçilerden yazmalardan
Geçirdiğin gençliğin…
( İşte bu kadar hayat sana Seniha.)
Kilitli çekmecede üşümez dilin.
Kızıl canlı kadınlar sokağından geçir kalemi.
Canını sıkan mistik bir gece.
Kendini fırlatmak, karıştırmak, yeniden toplamak ve etkilemek istediğin bir gece ya da-
iğneni bırakıp ölmek istediğin bir gece..
Pişman yollar uydurmuş olsun hayat sana.
Kırık dökük yarım kalmış hayatın Anadolu’ nun kayıp türkülerinde yakılmış olsun.
Akşam kompozisyonları geçerken usundan bir takım insanların;
Sen gecenin üstünde sabahı üşütürsün. Acıya refakat edemeyenleri anlat.
Taşın yakutun gecenin
Üstüne ince çizgi
Bir deli adamın gözleri
Asıldı ağaç dalına boynu
Şeffaf teninden düştü canı
Yaşam enerjisi içine sıkışmış insanı anlat. Pusuda şiiri bekle. Firavun karıncaları, marangoz karıncaları, çılgın karıncalar.( ''evlerinin önü sarı karınca'' )
Şişenin içinde su, suyun içinde şişe.
Şişenin içinde yorgunluk su.
Suyun içinde yorgunluk şişe.
Su Yorgunluk,
Yorgunluk insanın kendisi.
Suya düşen yaprağı taşıyan nehir.
Sözün gücünden (demir kapı)
Vazgeçmemek (yazı)
Üç (yazmamak yok)
Tozlanmak yok (yazı tozları üfler)
En (sonunda yine yaz)
Sevdiğin (yazı)
Okuduğun (yazı)
Tarifsiz (haz yazında)
Amansız (düş yazında)
Yol (yazıdan çıkar)
Yazı (yaz)
Yazı saydamdır. Seni de saydamlaştırabilir.
rengin özesmi
nefes kuşu
Yarın sabah kapı açılmayacak.
Yazı sessiz sedasız duvardan süzülüp gidecek.
Kalemi affet o istemeden içeride seninle kalacak.
Ümit işkili terk etmeden yaz.
Duymadığın bir sesi, tutmadığın bir eli düşün.
Her şeyi bilmezden geldiğini; korkan harflerini sustuğunu düşün.
Kanama zamanı yaz.
Eşiğinde ağır her şey.
İçerideki sessizlik, ormanın suskunluğuna,
Gecenin zehirli sessizliğine benziyor mu?
Sessizliğin sesiyle sessizliği yaz.
Kağıdı eskitmeden eskileri yaz.
İçindeki karalar odasında gölgesiz bekleyen sabahın elinden tut.
Dilindeki sitemler, yüreğindeki eziklerle geçmişten geçir sabahı.
Balıkçı kuşları, kerpiç evler,
Harran ovası, kelaynaklar, mektup, rüzgar,
Tehlikeli acıya açık oltacı çocuk bilmez.
Yarın sabah kapı açılmayacak.
Yaz tutulmuş duvar yüksek
Hasret mahpusa yasak
Kalbin esiyorsa hala çılgınsın.
Ağaçların dallarını düşün, bütün taşlarını say yeryüzünün.
Parça parça kes cümleleri, yeniden yapıştır sözcükleri.
Çek tetiğini gülüşünün patlat kahkahayı
Naftalin kokusu duyduğunda;
Seni yeniden yaratan acılarından geçir kalemi.
Kendi hapishanelerinden kaçışını yaz.
Geceye karşı zayıf olduğun saatleri, zorunluluklar hapishanesini, aile hapishanesini
(içeriden nasıl görünüyor?) yaz.
O hep aynı akşam;
O hep aynı sabah
İçinde dönüp duran işkili, putlarını, maskelerini birer birer nasıl terk ettiğini anlat.
Çerçevesizleşebildin mi?
Yine yeniden hep yanıldığını anlat.
Çocuk gövden, kadın gövden, adam gövden daha ne kadar yaralanabilir anlat.
Nakil araçlarına da işkence aletleri koysunlar söyle.
Herkesi şaşırtan; seni hiç şaşırtmayan insanları anlat.
Kendi hikayesini hiç yazamayacak olan Seniha' nın hikayesini de yaz.
(Bedenen huzursuz adamlar geceleyin buçukta gölgeleriyle beraber geldiler.
Talan etmek için kendilerini ve talan etmek için Seniha' yı
Kayıp acıyı aradılar.
Seniha' nın avazları mezarlıkta çınladı.
Ara vermeden seri süratli avazladı.)Ve seni ve beni Seniha
Kırıp dağıtan
Keçilerden yazmalardan
Geçirdiğin gençliğin…
( İşte bu kadar hayat sana Seniha.)
Kilitli çekmecede üşümez dilin.
Kızıl canlı kadınlar sokağından geçir kalemi.
Canını sıkan mistik bir gece.
Kendini fırlatmak, karıştırmak, yeniden toplamak ve etkilemek istediğin bir gece ya da-
iğneni bırakıp ölmek istediğin bir gece..
Pişman yollar uydurmuş olsun hayat sana.
Kırık dökük yarım kalmış hayatın Anadolu’ nun kayıp türkülerinde yakılmış olsun.
Akşam kompozisyonları geçerken usundan bir takım insanların;
Sen gecenin üstünde sabahı üşütürsün. Acıya refakat edemeyenleri anlat.
Taşın yakutun gecenin
Üstüne ince çizgi
Bir deli adamın gözleri
Asıldı ağaç dalına boynu
Şeffaf teninden düştü canı
Yaşam enerjisi içine sıkışmış insanı anlat. Pusuda şiiri bekle. Firavun karıncaları, marangoz karıncaları, çılgın karıncalar.( ''evlerinin önü sarı karınca'' )
Şişenin içinde su, suyun içinde şişe.
Şişenin içinde yorgunluk su.
Suyun içinde yorgunluk şişe.
Su Yorgunluk,
Yorgunluk insanın kendisi.
Suya düşen yaprağı taşıyan nehir.
Sözün gücünden (demir kapı)
Vazgeçmemek (yazı)
Üç (yazmamak yok)
Tozlanmak yok (yazı tozları üfler)
En (sonunda yine yaz)
Sevdiğin (yazı)
Okuduğun (yazı)
Tarifsiz (haz yazında)
Amansız (düş yazında)
Yol (yazıdan çıkar)
Yazı (yaz)
Yazı saydamdır. Seni de saydamlaştırabilir.
rengin özesmi
nefes kuşu
Çingene
kendine yeni bir sabah çiziyor çingene
evin gölgesi üşüyor
kimsenin bilmediği sebepten
elvedasız sözler birikmiş evde
çingenenin içi dar savrulmuş uykudan
ağlıyor sesini yavaşça çoğaltarak
görüntüleri derinleştirip ağlıyor
tenekeli mahallede güvercin çingene
en çok seni sever
en çok senin eline yakışır
hayal gibi esen rüzgarından
suyundan kuşundan kedisinden
dar yollarından koşarak mahallesinin
fotoğrafları çerçevesizleştirip
ağlıyor çingene
gülümse çingene
eski kırık dökük faytonunda
uyu çingene
oyna çingene
saçına çaput bağla
sür beyaz köpük
siyah yüzüne yakışsın
rengin özesmi
nefes kuşu
kendine yeni bir sabah çiziyor çingene
evin gölgesi üşüyor
kimsenin bilmediği sebepten
elvedasız sözler birikmiş evde
çingenenin içi dar savrulmuş uykudan
ağlıyor sesini yavaşça çoğaltarak
görüntüleri derinleştirip ağlıyor
tenekeli mahallede güvercin çingene
en çok seni sever
en çok senin eline yakışır
hayal gibi esen rüzgarından
suyundan kuşundan kedisinden
dar yollarından koşarak mahallesinin
fotoğrafları çerçevesizleştirip
ağlıyor çingene
gülümse çingene
eski kırık dökük faytonunda
uyu çingene
oyna çingene
saçına çaput bağla
sür beyaz köpük
siyah yüzüne yakışsın
rengin özesmi
nefes kuşu
Mor Gece
uykuma gece
dedemin masalındayım
caddelerden koşuyorum
gece beni yakalıyor--
işte şehir ve mor yol
duvarlar
kesikli ayna
bir de ben
beni düş' e
yoran gecenin sonunda
ne olacağını bilmezken--
(deniz tarafından ben çocuktum)
bir sevgi bilirdim
kimsenin değildim
(en iyiyi ve en kötüyü acaba gördüm mü?)
işte şehir
bu mor yol--
siyah üzüm gibi kararmış gözlerin
uykuma gece
uzak şehrin; uzun gecesi…
ayrıldık
rengin özesmi
nefes kuşu
uykuma gece
dedemin masalındayım
caddelerden koşuyorum
gece beni yakalıyor--
işte şehir ve mor yol
duvarlar
kesikli ayna
bir de ben
beni düş' e
yoran gecenin sonunda
ne olacağını bilmezken--
(deniz tarafından ben çocuktum)
bir sevgi bilirdim
kimsenin değildim
(en iyiyi ve en kötüyü acaba gördüm mü?)
işte şehir
bu mor yol--
siyah üzüm gibi kararmış gözlerin
uykuma gece
uzak şehrin; uzun gecesi…
ayrıldık
rengin özesmi
nefes kuşu
Yazıldığı halde okunmayan Harf
eğer gözlerin,
kalbimi gördü ise, aşıktım
gerçeklik ve rüya bir arada
kaşlarını çattı rüya
seni unutmak hakkında
denizler ve yüksek dağlar hakkında
tereddütlü aralık bir zaman
bir şey söylemeyin
denizler ve yüksek dağlar var aramızda
umarsızım
saatler günler geçti
içimdeki küçük çocuk teselli bulmadı
seni unutmak hakkında
bir şey söylemeyin…
unutulmayan unutulmaz
sessiz suskun
içinden okuduğun harfler gibi
saklanır
rengin özesmi
nefes kuşu
eğer gözlerin,
kalbimi gördü ise, aşıktım
gerçeklik ve rüya bir arada
kaşlarını çattı rüya
seni unutmak hakkında
denizler ve yüksek dağlar hakkında
tereddütlü aralık bir zaman
bir şey söylemeyin
denizler ve yüksek dağlar var aramızda
umarsızım
saatler günler geçti
içimdeki küçük çocuk teselli bulmadı
seni unutmak hakkında
bir şey söylemeyin…
unutulmayan unutulmaz
sessiz suskun
içinden okuduğun harfler gibi
saklanır
rengin özesmi
nefes kuşu
Deprem
dağın gözleri ağaçlara bakıyor
dağın saçları sarı
sarı geçirgen ve geçici
heykel ağlıyor görmedin sen
deniz ağaçların ağaçlar evlerin üstüne çıkıyor
baykuşun gözleri şehre aşağıdan bakıyor
kimse kendi adına konuşmuyor
rahibeler tahta hanede tahta
evlerin önünde memeleriyle
ölüyorlar
kırmızı gözlüler geldiler
birbirlerine sarılarak göçtüler
deniz kıpkızıl tablo kanıyor
rengin özesmi
nefes kuşu
dağın gözleri ağaçlara bakıyor
dağın saçları sarı
sarı geçirgen ve geçici
heykel ağlıyor görmedin sen
deniz ağaçların ağaçlar evlerin üstüne çıkıyor
baykuşun gözleri şehre aşağıdan bakıyor
kimse kendi adına konuşmuyor
rahibeler tahta hanede tahta
evlerin önünde memeleriyle
ölüyorlar
kırmızı gözlüler geldiler
birbirlerine sarılarak göçtüler
deniz kıpkızıl tablo kanıyor
rengin özesmi
nefes kuşu
Mor
kırılmış dal
yeşil kanıyor
yüzünün kafesinde -kırmızı düş
kıpkızıl yanıyor bir gözüm kıyamet
bir yüzüm mor
mor ezik sessiz içli
ne anlamak istedi ki
hayat zulada demleniyor
yalnızlık tanrısı masum hane/de
yalnızlığı yüzümüze yazıyor
insanım yanlışım imkansızım
çeçen kızıyım kış günü huzuruyum
kırmızı üstüne mor
mora haksızlık bu
rengin özesmi
nefes kuşu
kırılmış dal
yeşil kanıyor
yüzünün kafesinde -kırmızı düş
kıpkızıl yanıyor bir gözüm kıyamet
bir yüzüm mor
mor ezik sessiz içli
ne anlamak istedi ki
hayat zulada demleniyor
yalnızlık tanrısı masum hane/de
yalnızlığı yüzümüze yazıyor
insanım yanlışım imkansızım
çeçen kızıyım kış günü huzuruyum
kırmızı üstüne mor
mora haksızlık bu
rengin özesmi
nefes kuşu
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)