tablo :-çığlık- Edvard Munch
genç çığlık,
(gerilmiş bu yüz,
bu ter, mührüne isyan)
Mührümü sökmediler
sonra beni çılgınca dövdüler
çölde "az" dım
Bir kum tanesi ateşi
yandım…
Baştan ayağa çıplak
mukadderat, kader, zarf…
–mühür…–
mührümü sökmediler
annem beyazlar içinde…
–acının kan banyosunda yıkandım–
en uzun düş söndü
mum kızıl
söylenmemiş cezalar
gövdem parçalanıyor
iç organlarımı yakıyorlar
ciğerim, memelerim sökülüyor
Aynadan gizli bir gece–Şarkı
"yabancı kollarda"
Üşütsün zaman acıyı
düşer yüzün
elin ayağın tutmaz…
bir yaprak gül çıkar yüzünden
içinde bir çocuk ağlar avunur
avunur kendince
zamanın kökeni yok
öncesiz "ol"
sonrasız "ol"…
sen şiirsin ("ol" mayan)
ben "o" yum
("o" olan)
kusur bulucular geldiler
kuş kanadında aynalı çarşı
dansçılar içinde çıldıracak
boynuna yapışmış kediler
vahşi vuruşu kalbinin
teselli bağışlayacak kimse yok
tekinsiz netameli bir gece
başka bedenlere başka ruhlara
girip çıkan şiir– ("ol")–
sözcüğü yere çalan ben miyim
"ol" mayan bir gece
–kadın bütün kollar yabancıdır dedi kendine–
sen "şiir"-sin
–ben "o" muyum–
resimlerden dışarı sesler çıkıyor
çığlıklar daha çok
–yaralarıma bakıyorlar yabancı gibi…
sana ait olanı sakla, anla,
anlat dedi şiir…
orada karanlık var dedim
"o" her yerde karanlık var dedi.
Rengin Özesmi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder