bir ben-
bir yalnız kendim ile –
o değilden geliyordum
bir yalnız kendim ile –
o değilden geliyordum
dövülmüş gibi, uykusuz gibi
sürgünde
sürgünde
nefes nefese
kozanın içinden
şiirin unuttuğu yerden
kozanın içinden
şiirin unuttuğu yerden
hayır, o değilden geliyorum
gizli kalamayan biri
şiirden sürülmüş bir zengin
gizli kalamayan biri
şiirden sürülmüş bir zengin
o değil, deniz bilmeyen olur başka ne…
rüzgar,
güller,
bir de güz kokulu gülümsemen
rüzgar,
güller,
bir de güz kokulu gülümsemen
çalı çırpı gibi çaresiz
sesim
sürgünde
sesim
sürgünde
(imgeleriniz bunu biliyor mu
ölçüp biçiyorsunuz)
ölçüp biçiyorsunuz)
soğudum ben sanki
birlikte güldüğümüz an’ lar
kaldı
kalmışsa…
birlikte güldüğümüz an’ lar
kaldı
kalmışsa…
acılarımı ninnilerle uyuttum
bir ben
bir yalnız kendim ile
yenilmediğimi zannediyordum
bir ben
bir yalnız kendim ile
yenilmediğimi zannediyordum
birlikte nefes nefese
yaşıyoruz
bıraktığınız yaştayım
yaşıyoruz
bıraktığınız yaştayım
İçimde şimşekler unuttunuz
sessiz çığlıksız
sessiz çığlıksız
benim o;
çalı çırpı gibi çaresiz
gözleri kapalı, düşünen bir kuş
rüzgarda…
çalı çırpı gibi çaresiz
gözleri kapalı, düşünen bir kuş
rüzgarda…
ağlayan o sonsuz sekiz ve siz
o değilden geliyordunuz…
acılarımı geri veremem o değil
acılarıma yabancısınız o değil
o değilden geliyordunuz…
acılarımı geri veremem o değil
acılarıma yabancısınız o değil
şiiri kendisi kılan suç
ayrılıştır,
dallarım kopuyor…
ayrılıştır,
dallarım kopuyor…
rengin özesmi
tablo : şafak eyüboğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder